19 Ocak 2008 Cumartesi

Sophie Monk

liverpool fancy dress party

Utah Jazz`in partisinden goruntuleri koymustum daha once, Mehmet Okur hayal kirikligi yaratsa da Gerrard icin aynisini soylemek pek mumkun degil. Goruntuler Liverpool`un geleneksel kostum partisinin bu senekinden.. batman kiligindaki Riise`den Elvis Dirk Kuyt`a kadar ulasmak icin kaynaga yonlendirelim sizi..

Benjani Mwaruwari : Son afrikali!

Afrika kupasi yarin baslayacak, bu nedenle Avrupa`nin buyuk liglerinde oynayan afrikali oyuncularin neredeyse tamami milli takimlariyla Gana`da. Avrupa`da oynayan ve bu seneki performansiyla dikkat ceken oyunculardan biri ise ulkesi afrika kupasina katilamadigindan dolayi takimini cok mutlu etti bu hafta! Portsmouth`un Zimbabwe(ne zormus yazmak) asilli santraforu Benjani`dir bahsettigim. Soyadi da var ama onu yazmak ulkesini yazmaktan da zor. Bu hafta Derby County karsisinda hat-trick yapti 30 yasindaki futbolcu, onun avrupa`ya gelis hikayesi de oldukca ilginc aslinda. Guney Amerika takimlarindan Jono Cosmos formasi giyerken, 2001 senesinde Grasshoppers a kiralaniyor Benjani, isvicre ligi gibi kolay bir ligte bile tutunamiyor bu sure icinde ve 25 macta sadece 1 gol atabiliyor. Tam ona tekrar afrika yollari gozukmusken, Djibril Cisse`nin gidisinden sonra yeni bir santrafor ariyan Auxerre ona bir deneme oneriyor. Bu surede basari yakalayan oyuncuyu renklerine bagliyorlar ve orada basari yakalayip 4 sene Auxerre formasi giydikten sonra Ingiltereye gitmek icin oldukca gec gibi gozuken bir yasta, 28 yasindayken Arsene Wenger`in Portsmouth teknik direktoru Harry Redknapp`a onermesiyle 4 milyon sterlin karsiligi Portsmouth`a geciyor. Ilk 14 maci tam bir hayal kirikligi, surekli elestiriliyor ve golu yok. En sonunda 15. macinda ilk golunu buluyor ve ondan umidi kesmeyenleri utandirmayan Benjani su anda Portsmouth`un degismez santraforu durumunda. Bugun de 9 olan gol sayisini 12`ye cikardi Derby karsisinda yaptigi hat-trickle.. Su an 30 yasinda olmasi onun icin bir dezavantaj gibi gozukuyor ama su an gozuken bu performansi devam ettirip en az 2 sezon daha Portsmouth`un ve Premier League`in en skorer oyunculari arasinda yer almamasi icin hicbir neden yok.

Southland Tales


Southland Tales, Donnie Darko'yu yapan yönetmenin ikinci filmi. Açıkçası filmi esas izleme sebebim Sarah Michelle Gellar'la Dwayne Johnson'ın(The Rock) baş rolleri paylaşmasıydı. Zaten korsan cdden izledim, kutuda yönetmenin ismi yazmıyordu. Muhabbet ortamında Buffy'i ne bağırtır ama o adam dedi arkadaşım, gerçektende Dwayne Johnson bence öküz gibi fiziğiyle ön plana çıksa da çok iyi bir oyuncu. Özellikle eşcinsel rollerini oynarken insanı çok güldürebiliyor. Sarah Michelle Gellar'ı romantik komedileri dışında her filmini gidip izleyecek kadar seviyorum , ama artık adam gibi bir seks sahnesinde yer almasının zamanı geldi de geçiyor bence. Bu filmde porno yıldızını canlandırmasına ramen yine seks sahnesi yoktu, tamam the Rock'tan korkuyodur belki birşey demiyorum ama filmde genç kızların sevgilisi Justin Timberlake de oynuyordu. Donnie Darko gibi bu film de neyin ne olduğunu anlayamadığımız, gerilim içeren ama mizah duygusu da barındıran bir havaya sahip. Konusunu anlatmaya girmeyeceğim zira çok karışık; nükleer savaş, zamanda yolculuk, karanlık gelecek falan gibi son zamanlarda sık karşılaşmadığımız ama sevdiğimiz bilimkurgu temaları işleniyor. Donnie Darko'da 90 başındaki muhafazakar Amerikan ortamı vardı arkaplan olarak, bu filmde onun yerine Brazil filmini ve Philip K. Dick romanlarını çağrıştıran bir distopya ortamı yaratılmış. O kadar etkilenmiş ki hatta, Tarantino gibi karikatürize etmeye varmış artık, Kill Bill gibi birşey olmuş film. Yazıyı yazdıktan sonra gördüm yönetmen demiş zaten Pulp Fiction gibi bir film yapmaya çalıştım diye, etkilendiği şeylerle ilgili wikipediadan: Kelly has stated that the film's biggest influences are Kiss Me Deadly, Pulp Fiction, Brazil and Dr. Strangelove. He also calls it a "strange hybrid of the sensibilities of Andy Warhol and Philip K. Dick".
Ben filmde neler döndüğünü cdmin film çekim olmasından dolayı fazla takip edemedim. Ama çok hoş sahneler vardı, oyuncular iyiydi, görüntüler kaliteliydi, karakterler orjinaldi, bende nostalik duygular uyandırdı. Uzun zamandır çekilmeyen tarzda bir film çekmiş adam, bayadır bi filmi izlerken bu kadar eğlenmemiştim. Ben filmi çözeyim diye fazla kafayı yemeye gerek duymadım, pek birşey anlamama ramen büyük keyif aldım. Onun dışında anarşist adamlar falan bana yapay geldi pek hoşuma gitmedi. Amerikan pastasının oyuncuları toplanıp yapılmamalı yani bence böyle şeyler.
Hollywood'dan tonla para kazanan bir adamın devleti orduyu falan eleştirme ayaklarına yatması hoşuma gitmedi, ben de zaten pek takılmadım işin o boyutuna; gayet keyif veren eğlenceli bir filmdi ihtiyaç ta duymadım. Cyberpunk isteyen adam gider kitabını falan okur nedir yani. Richard Kelly Donnie Darko'yla topladığı ilgi sayesinde yapımcı firmalardan bir ton para almış, aldığı parayla da acaip bi film çekmiş. Böyle garip filmler çekmek için tonla para harcamasına izin verilen pek yönetmen kalmadı, sırf o yüzden bile izlenmesi gereken bir film bence. Donnie Darko tadında site de yapmışlar bu arada http://www.southlandtales.com/




Clipper Darrell dallas yolunda!

bu hikayenin 2 karakteri var. olaylari anlatmadan bunlardan kisaca bahsetmeli, clipper darrell denen adam hasta bir los angeles clippers taraftari(dunyada tek heralde), digeri mark cuban internet sayesinde zengin olan ilk adamlardan biri. renkli kisilik, dallas mavericks patronu. surekli konusur falan seveni, sevmeyeni coktur ama ne olursa olsun renk katar lige. maglum trade donemi simdi, transferler falan revacta. mark cuban efendi de oyuncu transferlerinden sikilmis olacak, clipper darrell a gitmis "parasi neyse vereyim, gel artik bizim takimi destekle" demis. simdi cuban gibi adam dediyse bunu, ortada iyi bir miktar para vardir mutlaka. hani hep denir ya dogustan fanatik dunyalari verseler degismem takimimi falan adamin bunu kanitlama sansi oldu iste. boyle maymunlari unlu yapmiyolar mi uyuz oluyorum, git efendi efendi macini izle kardesim. kitlelere clippers fani olarak hitap etmek mi hayat amacin? bir de son olarak spor dunyasinda daha cok para icin kendini buldugu ve onun adiyla ozdeslesen takimi satan, satmayan bir cok oyuncu ornegi biliyoruz. cuban bu transferi gerceklestirirse spor tarihinde ilk kez bir taraftar resmi bir sekilde para icin takimini satmis olacak.

The Greatest Passing Power Forward Of All Time

Yahoo Sports'ta dediğine göre Chris Webber Orlando'ya, Detroit'e ya da Bynum'un sakatlığında uzun arayışına giren Lakers'a gitmek istiyormuş. Hidayet'in kankası olarak tanıdığımız Webber, nba'deki ilk yıllarında Hido'ya abilik etmiş, saçlarındaki boyayı çıkarmasını, mala benzediğini söyleyen adam olmuştur. Hidayet sarı saçlı günlerinden beri çok gelişti; fiziğini nba'e uygun hale getirmek için çok uğraştı. Sonunda arada bir oyuna girip üçlük atan adamdan takımına liderlik eden çok yönlü yıldıza dönüştü. Bu esnada(2003) Chris abi basketbolcuların en korktuğu sakatlığı geçirerek dibe vurdu. 5 kez allstar olmuş, kariyer ortalaması 21 sayı 10 rebound olan bir adamı bugünkü halinde görmek insanın gerçekten içini burkuyor. Geçen sezon oynadığı maçlardan birini basketbolu yeni takip etmeye başlamış birine izletip bu adam zamanında yılın çaylağı seçilmişti deseniz dalga geçer, rebound kralıydı deseniz yüzünüze tükürür. Takımını Shaq'lı Kobe'li Lakers'a karşı 7. maça götürmüştü derseniz çok fena dayak yiyebilirsiniz hatta. Dayak yersiniz ama, Chris Webber'in şanlı tarihinden bihaber olan bu adam bile Orlando'ya gitme ihtimalini duyunca heyecanlanır. En son Sam Cassel veteran oyuncuların genç takımlar için önemini göstermişti. Orlando bize son haftalarda evlat acısı gibi koyan maçlar izlettirdi. Pek çok kazanabileceğimiz maç kritik anlarda gençlerin birdenbire ortadan kaybolması yüzünden elimizden kaydı gitti. Artık Van Gundy'i de bizi de üzmesinler. Webber en kralından veteran bir oyuncu. Hem Hidayet'i adam eder, hem Howard'ın oynamadığı anlarda çok kritik katkılarda bulunur. Orlando toparlar, sezon içinde kendini bulur yeniden. Yine de tecrübesizliğin getirdiği eksikler playoff dönemine doğru büyük sorunlar yaratabilir. Webber'ı şimdi almak demek; normal sezonda en az 10 maç daha fazla kazanmak ve finaller için çok ciddi bir yatırım yapmak demek Orlando için. Doğu yarı finalinde Detroit-Cleveland-Boston üçlüsünden biriyle oynayacak kadar ilerlediğimizi düşünsek, Webber'ın etkisi 2005 finalinde Horry'nin ya da Detroit benchininki kadar büyük olur bence. Zaten o ayarda bir adam almaları lazım, Hidayet'i ellerinde büyüten Webber'la beraber oynarken izleme keyfini yaşatsınlar bize.

"You can do anything — that's the message I want to give. It's not about being a basketball player and it's not about being a doctor or being a lawyer. It's about finding something that you love to do, cultivate it, work hard at it and make a life better for you." Chris Webber

18 Ocak 2008 Cuma

Kelly Brook




isiah thomas 25 year rebuilding plan

ryan parker, o da bi blogger bizim gibi. yok yok, aslinda pekde bizim gibi degil, acikca daha yetenekli. sarkilarini askim cok ozledim seklinde degil de, guncel olaylarla ve genelde sporla ilgili yaziyor bu arkadas. www.ryanparkersongs.com internet sitesi, girip kobe bryant`tan roger federer e kadar yazdigi sarkilari dinleyebilirsiniz. birsuru de nfl ile ilgili sarki var da ben birsey anlamiyorum. herneyse, adamdan bahsettik favori sarkilarindan bi tanesini buraya koymamak olmaz. hazir 3 mac kazandilar, ryan parker`dan yuzyilin en kotu gm`i ve en kotu coach`u isiah thomas`a geliyor..(dandik radyo anonslari gibi oluyo bu music postlari)

Maldonado fener`de

appiah fenere gelirken bir arkadasla yapmistik geyigini maldonado`nun, appiah`a o kadar para verecegine 4`te 1`ini verip maldonado`yu alirim seklinde. zaman icinde appiah once bizi yaniltti sonra hakli cikardi. yetenek olarak o paralari hak ettigini ancak istikrar olarak hak etmedigini gosterdi. simdi de appiah`in 6 ay surecek sakatligi nedeniyle maldonado`yu kadrosuna katti fenerbahce. pek fener`in oyuncusu gibi degil aslinda maldonado, cok iyi oynadigi zaman bile fazla goze batmayacaktir. turkiye ligi icin iyi bir transfer gibi gozukse de gercekten fener`in aradigi oyuncu tipi olup olmadigini zaman icinde gorecegiz. bence degil, fener appiah olmadigi icin mi ligte lider degil yoksa takimi eminonu`ne ceviren cakma futbolcular(kazim kazim, vederson, ali bilgin, the ultimate ugur boral, kezman ve digerleri...) yuzunden mi?

Afrika Uluslar Kupası


Yıllardır ilginç takvimiyle takımların korkulu rüyası haline gelen Afrika Uluslar Kupası ya da orijinal adıyla African Cup of Nations başlıyor. Her zaman ev sahibinin favori olduğu bir turnuva bu. Öncelikle favoriler Mısır, Kamerun, Nijerya, Fildişi Sahilleri ve ev sahibi avantajıyla Gana. Geçen turnuvada Mısır ev sahibiydi ve kazanmışlardı. O turnuvadan aklımızda kalan Fildişi Sahilleri-Kamerun maçıydı, bütün oyuncular penaltı kullanmıştı maçta. Aslında finale gelene kadar Fildişi Sahilleri pek bir top oynamamıştı, o kadar yıldızın olduğu bir takımdan daha fazla şeyler bekleniyordu. Bu sefer daha fazla yıldızları var ve en büyük favoriler. Bu turnuvaya katılamayıp da üzüldüğümüz bir takım var . Togo , Adebayor u izleyemeyeceğiz bu turnuvada. Olsun Fildişi Sahilleri ve orta sahası için Mali maçlarını izlemeye çalışıcam. Turnuvadan sonra takımlarına sakat dönecek oyuncular yüzünden yine ülke federasyonlarının başı ağrıyacak. Sonunda ona da çare bulundu ama nasıl olacak para sakat oyuncunun takıma ne kadar para kaybettireceğini kestirmek güç. Bu kupanın maçları genelde zevkli oluyor, sıkıcı diye izlememezlik etmeyin ayrıca maçları Eurosport yayınlıyor.

Mesut ehe


Geçen haftalarda Schalke li Mesut tan söz etmiştik. Yeni sözleşmesindeki maaşı beğenmemiş, daha fazla istemişti. Schalke den açıklama geldi yeni sözleşme önerilmeyecek. Bir sonraki sezonun sonunda sözleşmesi bitecek Mesut un. Şimdi transfer dönemimde transfer olmak isteyen bir futbolcu gibi performansını yükseltmek isteyecek Mesut, kulübü peşinden koşarken kendisi kulübün peşinden koşacak yeni sözleşme imzalasınlar diye, bekleneni veremezse büyük bir ihtimalle Almanya da küçük bir kulübe ya da Türkiye ye gelecek. İşte azla yetinemeyenin sonu bu olacak, ibret verici bir öykü, herkes ders almalı. Ayrıca Hayko Cepkin e benzio bu çocuk.

17 Ocak 2008 Perşembe

Ölümlü Yunanistan


4 günde 2. kez aynı derbiye sahne olan Yunanistan da ilk maç Nikopolidis in penaltıyı kurtarmasıyla 1-1 bitmişti, 2. maç ise kupadaydı, bu sefer Olimpiakos acımadı ve 4-0 bitti maç, kuşkusuz 4-0 kötü bir skor, Fb-Gs maçlarından biliriz, Olimpiakos taraftarı bu zaferi bi 3-4 sene unutmaz ama bu maç büyük bi ihtimalle ölümle hatırlanacak. Maçtan sonra 2 Olimpiakos taraftarı Pana taraftarları tarfından bıçaklanmış biri ölmüş diğeri ise kurtulmuş. Meşhur Boca-River maçından sonra asılan taraftarları bilirsiniz o olaydan sonra ölümlü bir derbi hatırlamıyorum hatta en son bıçaklama olayını İnönü de olan olay olarak hatırlıyorum. Yunan taraftarlar kendilerine hakim olamayıp bıçaklarına saldırmışlar belki de yeniden gündeme gelecek stadlardaki güvenlik konusunda bu sefer kalıcı çözümler gelir. Daha fazla ölüm olmaması dileğimiz.

h-o-r-s-e

nba yillardir all star haftasonunu daha da keyifli hale getirecek oyunlar arar durumda. all star hafta sonu deyince herkesin aklina ilk once all star maci ve smac yarismasi geliyor, 3luk yarismasi ve son donemde popularitesini arttiran skill challange da bunlari takip etmekte ama diger etkinliklerin fazla esamesi okundugu soylenemez. durum boyle olunca da maymunlugun boyutlari gecen sene dick bavetta ve charles barkley`e kosu yarisi yaptirmaya kadar ulasti. bu sene de dedikodular h-o-r-s-e denilen basketbol oyununun all star haftasonuna eklenecegi yonunde. bizde 9 aylik var ya, bu da onun gibi bi oyun iste. kurallar basit, bir oyuncu topu potaya nasi atacagini ve ne sekilde girecegini soyluyor(bacagimin arasindan gecirip ters turnike birakicam top panyali girecek gibi) dedigini yaparsa, diger oyuncular da ayni hareketi yapmak zorunda. yapamayan horse kelimesinin harflerinden birini aliyor ve 5 hata yapip butun harfleri alan oyuncu eleniyor. yukaridaki video, 77-78 sezonunda horse yarismasindan, kazanan pete maravich. bu seneki yarisma hakkinda, kimler oynar bilemiyorum ama nba butun oyunculara o sene yapilacak yarismalardan birini secme zorunlulugu getirdi. hem eglenceli hem de fazla ciddi bi yarisma olmamasindan dolayi lebron, iverson gibi isimleri horse oynarken gorebiliriz, yapacaklari seyler de all star haftasonuna %100 renk katar, all star haftasonu icin dogru bir karar olur gibi geliyor bana.

Efsane Geri Döndü




Mizah aleminin kralı Emrah Ablak bu hafta muhteşem bir dönüş yapıp sevenlerini mest etti. Onun dönüşü ve Ersin Karabulut'un hastalığı sayesinde bu hafta Uykusuz adeta kendini buldu, aylar sonra adam gibi bir sayı çıkardı. Uzun bir süredir okunası bir dergi yoktu, çok iyi oldu o yüzden bu. Leman çocukluğumdan beri aynı sayıyı yayınlıyor, Penguen ise eskiden muhteşem olmasına ramen tadını kaybedeli çok olmuştu. O yüzden Penguen'deki baba adamlar başka dergiler açınca çeşit olur demiş, sevinmiştim. Ama sonuçta her hafta toplasan bi tane dergi etmeyecek 4 tane dergi almaya başlamış oldum. Neyseki şimdi Fermuar battı da Fermuar'la Uykusuz bir dergi oldu. Emrah Ablak'ın da gelişiyle diğer dergileri batırmaya doğru hızla komikleşmesini umuyorum. Penguen'i artık azaltarak bırakırım, Leman'ı da alışkanlıktan almaya devam ederim. Bu arada Tatak no batak sloganıyla yola çıkıp 3 sayı süren efsane dergi Tatak'ı saygıyla anıyorum. ( Karikatür Emrah Ablak'ın değil, bence bu hafta çıkan en komik karikatür olduğu için koydum. İlla Emrah Ablak istiyorum diyosanız:http://www.youtube.com/watch?v=LE3hI_5hqvc)

Iva Kubelkova


16 Ocak 2008 Çarşamba

coca cola






mesih tekrar newcastle`da

newcastle`in yeni teknik direktoru icin cok fazla aday, cok fazla dedikodu vardi. ancak daha once bir daha takim calistirmayacagini aciklayan kevin keegan`in ismi hic gecmemisti. tatli bir surpriz oldu bugun, keegan`in yani onlarin deyimiyle mesih`in newcastle a geri dondugunu acikladilar. hemen hersey gulluk gulistanlik olacak midir, hic sanmiyorum ama newcastle bundan daha kotuye gidemez. 93 yilinda newcastle`i premier league e cikaran adamdi keegan ve su anda ki genc nesil newcastle`in adini biliyorsa bunda en buyuk pay sahibi kevin keegan`dir suphesiz. dilegim efsane teknik adamin bu sacma sapan donemde alacagi kotu sonuclarla kariyerini lekelememesi.. bir de alan shearer`i yanina alip inceden ilerisi icin yetistirse fena olmaz hani.

Rytas


Arkadaş ortamında Efes- Rytas maçını kim alır diye konuşurken, birisi onların kadroda kim var dedi biz de girdik baktık kimse yok, baya kimse yok yani, tanıdık gelen futboldan Bajramovic (izleyince ne kadar kral adam olduğunu anladım), bi de Petravicius vardı o kadar, bütçesi sınırlı bir Litvanya takımı, ama iş Litvanya olunca anlıyoruz neden grupta lider olduklarını, tamam grupta Pana,Barça,Tau gibi takımlar yok belki, Maccabi de eski Maccabi değil diyoruz da, bu takım Maccabi yi 2 maçta da yendi ve ilk maçı içerde 18 sayılık farkla aldı. Sonra bakıyoruz takım istatistiklerine öyle herhangi bir kategoride üstünlükleri yok hatta en çok top kaybeden 2. takım Euroleague de, izlemeden olmuyomuş gerçekten de takım oyunu istatistiklere yansımıyormuş, takımı çıkıp sırtlayacak bi adamları yok belki ama takım oyununun hakkını veriyorlar.

haftasonu ntv`de...

turkiye`de kablo tv uzerinden yayin yapan nba tv international, bazen mac secimi konusunda can sikici olabiliyor. bir televizyon kanalinin en durust amaci, daha cok izleyiciye ulasmak oldugundan uluslararasi yayin yapan bu kanal da o aksam hangi macta daha cok uluslararasi oyuncu oynuyorsa onu seciyor haliyle. bu tas bir hatun oynuyor diye dandik bi filmi 2-3 sahne daha kic bacak goruruz, belki sevisir umidiyle izlemek gibi bisey. allahtan cinde yayin yapan kanal farkli da her aksam houston maci seyretmiyoruz diye sukredip, sopcast senin tvuplayer benim adam gibi mac izlemek icin internet alemlerinde maymun olmak dusuyor bize de bu durumda. icinde bulundugumuz haftanin programi da ic acici degil pek, ne yapicaz falan derken yuzleri gulduren bir haber geldi ntv`den. bu pazar yani 21 ocak gunu saat 20:00`dan baslamak itibariyle 4 mac ard arda yayinlayacak ntv ve ntvspor kanallari, bunun nedeni martin luther king gunu nedeniyle yapilacak bir ozel gosterim olmasi. bir pazar gecesi icin benim kriterlerimde harika bir aksam kategorisine girer ard arda 4 nba maci izlemek, hele bunlardan 2 tanesi detroit-orlando ve denver-lakers olunca simdiden arkadaslar arasinda kimin evinde toplanilacagi konusulmaya baslanmistir diye tahmin ediyorum. herneyse lafi uzatmadan, asagida mac listesi. iyi seyirler :)

21 Ocak 20.00 Boston - New York NTVSPOR
21 Ocak 22.30 Utah - LA Clipppers NTVSPOR
22 Ocak 02.00 Detroit - Orlando NTV
22 Ocak 05.30 Denver - Lakers NTV

Drogba dan mesaj var


Drogba Barcelona da Eto'o ile takım arkadaşı olmak istiyormuş. Bu da ben gitmek istiyorum um farklı söylenişi heralde. Mourinho gittikten sonra takımdan ayrılmak isteyenlerin başında geliyordu Drogba. Eto'o ile oynamak isteyebilir de bir takım 5 forvetle oynayamaz, mesela Eto'o gelsin de dememiş aslında hedefi Henry ile birlikte oynamak olablir Drogba nın tabi hangisini kesicek orası daha bi ilginç. Bu transfer gerçekleşirse artık antremanları da para verip izleyebilirz heralde. Onun için de ihale açılır Barça için gelir kaynağı. TV gelirleri falan

sen kapat hincal abi, cok yazmasin

bugun fotomac gazetesinde bir yazisi var hincal uluc`un, holosko transferinden bahsediyor. "holosko kim ki besiktasa hava katacak, ben simdi new york times a gitsem hava katar miyim?" temali bir yazi. buraya kadar iyi hos ta, soyle bir cumleyle devam etmis yaziya hincal bey...(3 nokta koyayim onun gibi olsun) "belki orada da efsane olurum, ama belki" baski hatasi falan sandim yemin ediyorum. bu kadar kolay mi ya kendini efsane olarak gormek? bi de mutlak gercekmis gibi yazmissin oraya. aklimdan cok seyler gecti de, acaba diyorum hasan cihat orter`le raki sofrasindayken mi yazdi bu yaziyi hincal ustad?

Public Enemy - Black is Back

bilip bilmeden hip hopculara laf atan cakma rockcilari, odunla bir guzel dovdukten sonra. Public Enemy dinletmektir emelim.

milli takim oley!

oynamaktan keyif alipta izlemekten zerre keyif almadigim tek spordur tenis. zaten herhangi bir spor musabakasinin izlenmesi fikrine toptan karsiyim. film izlenir kardesim, ya bagiricaksin cagiricaksin ya gidip bahis oynayaciksin bi sekilde o heyecanin icine gireceksin, adrenalin olmadan bi topun pesindeki adamlardan oteye gitmez benim icin spor musabakalari. bu yuzden de final maclari disinda o da eserse tenisi izlemekten de konusmaktan da keyif almam, yazin arkadaslarla ter atmak icin vururum topa o kadar. yunanistanda spor musabakalari diyince hic bir zaman izlemekle yetinmeyen insanlarin yasadigi ulkelerden biri, dun de avustralya acik`ta 20-30 kisilik bir grup tezaruhat yapmaya baslayinca polis mudahale etmis ve kort disina alinmislar. mudahale de oyle boyle degil biber gaziyla falan, dedigim gibi tenis kulturum cok yok ama gecen sene de yine bir turnuvada sirplarla hirvatlarin birbirine girip sinir disi edildigini hatirliyorum. bu ulkelere gore bisey degil tenis yani bunun anlasilmasi lazim, takimimizin oyuncusu sik bir calim yediginde bidahaki pozisyonda rakibin bacagini eline versin, biz de megafonu elimize alip "milli takiim oleey!" diye bagiralim isteyen insanlariz.

15 Ocak 2008 Salı

it`s no good

lakers`in performansinin temel taslarindan biri olan ve bu sezon alayina kapak yapan andrew bynum 2 ay sahalardan uzak kalacak. bynumsuz ilk mac sonics deplasmaninda, kobenin 48 sayisi ve mac kazandiran sutu ile uzatmada 123-121 geldi. kwame brownda fena degildi falan deniyor bugun, cevabina pota alti savunmasi derim. Sonics`in pota alti oyuncularin 52 sayisi var, isabet orani da %70 civarinda. daha once Lakers`a karsi super oynayan Durant bugun patlamasa, mac seattle`in di. o zaman da kimse ne kobenin 48 sayisini ne kullandigi 44 sutu konusurdu. bize de bu durumda persembe gunu los angeles`ta bynumsuz lakersi fena parcalar phoenix demek dusuyor heralde, daha once yapmadim boyle maymunlukta bahis oynayacak varsa aklinda bulunsun soylemessem icim rahat etmeyecek. son olarak, andrew bynum`dan lakers fanlarina geliyor efendim. Depeche Mode`dan its no good..

Don`t say you`re happy
out there without me
I know you can`t be
`cuz its no good..

utah`ta yeni yil




yeni yila gireli cok oldu da, fotolar utah`li oyuncularin 31 araliktaki portland macindan sonra. Kaynak gostermemek olmasin Andrei Kirilenko ve esi Masha Lopatova`nin blogundan.. Memo`ya ayri parantez acmiyorum, oyle poz mu verilir lan!




14 Ocak 2008 Pazartesi

Dream Team le bir kez daha


Amerikan basket takımı Pekin 2008 Olimpiyat larına hazırlık için Çin de düzenlenecek turnuvaya milli takımımızı davet etti, henüz kabul edilmedi ama kabul edilirse İstanbul daki maçların bir rövanşı niteliğinde olabilir o maçlar. Oraya gidecek kadro da önemli, malum o maçlardan sonra çoğu oyuncumuza NBA den teklif gelmişti. Genç oyuncuların kendilerini göstermesi için önemli bir fırsat. Tanjevic varken tabi kimin ne kadar süre alacağını tahmin edemiyoruz ama iyi bir kenar yönetimi ve kadro ile bu sefer yenebiliriz bence.

Sudan milli takımı


Yaklaşan Afrika Uluslar Kupası na katılacak takımlar kadrolarını belirlemeye başladılar. Büyük takımlardaki bazı oyuncular bu seferlik aflarını istediler, bazıları kabul edildi, bazılarına ise geleceksin denildi. Böyle bir sorunu olmayan takımlar var Mısır mesela kadrolarının büyük çoğunluğu kendi liglerinden buna rağmen Cup of Nations ı en çok kazanan ülke. Bir de Sudan var onlar da 6 kez katılmışlar 3 kez final oynayıp 1970 yılında şampiyon olmuşlar. Ama işin ilginci bu sene oyuncularının hepsi sadece 2 takımdan geliyor. Sudan Ligi nin yıllardır şampiyon olan 2 takımı. Al Merreikh ve Al Hilal bu takımlar. Forvet hattı Al Merreikh in oyuncuları sadece, ilginç başarılı olamazlar tabi de yani sanki ülke karması olmuş garip olmuş.

Kaspars Kambala Las Vegas`ta!

simdi eski bir basketbolcunun las vegas`ta ne isi olur diye anket yapsak, katilanlarin %90`i kumar oynuyodur falan der de merak ediyorum profesyonel boksa baslamistir diyen cikar mi? Dennis Rodman basketboldan sonra sansini Amerikan gureslerinde denediginde, cokta garipsememistik. Onun icin bu pek hayirli olmasa da, doping kullandigi icin aldigi 14 aylik cezadan sonra gures degil de yine oyun stiline yakisir benzer bir spor tarzi secen Kaspars Kambala icin bu Rodman`in gures faciasi gibi olmayacaga benziyor. Kambala birkac amator mactan sonra Las Vegas`ta ilk kez bir profesyonel maca cikmis. backboard bey e soyledigimde ilk tepkisi "adam kendini bulmus" seklinde oldu, daha fazla birsey soylemeye gerek yok bence. Kendi de boksun havasini cok sevdigini basketboldan daha atesli ve ruhlu bir spor oldugunu soylemis. Donmez bu adam baskete falan, kendini bulmus bizce..

rafa?

su anda ingiltere`de kaynayan birsey varsa bu liverpool`dur kesinlikle. hani bizim yoneticilerin teknik direktorun arkasindayiz aciklamalari vardir ya, liverpool`un amerikali ortaklarindan tom hicks onlardan patlatti bi tane bugun. aciklama komedi filmi gibi, "rafa`nin adi real madridle falan aniliyordu, biz de onun gitmesi halinde takimin basina gecmesi hakkinda klinsmann`la bir gorusme yaptik ama su anda rafael`in burada kalacagi kesin, biz de onun arkasindayiz." tadinda bir aciklamaydi ozetleyecek olursak, kimse yemedi tabii bunu ama konusulan hoca rafael benitez olunca durum biraz farkli. ingiltere`de heryerde amerikan ortaklarin transfer ve yeni stadyum icin gereken finansal destegi saglayamadigini ve rafael`i de gondermek icin ellerinden geleni yaptiklari yaziyor. bugun torres`de bir aciklama yapmis konuyla ilgili, taraftarlarin ve oyuncularin rafael benitez konusunda tavrinin acik oldugunu ve ispanyol hocanin kendi yarattigi takimda kalmasini istediklerini soylemis. bu aciklamayi daha da ilginc yapan sey, eger ispanyol hoca giderse onun takima getirdigi oyuncularin da onun gitmesinden sonra sorun yasayacagi ve gitmek isteyecegi yonunde. rafa giderse ben de giderim demeye kadar getiriyo fernando torres durumu. su anda kimse ne olacagindan, ne oldugundan ve bu olaylarin altinda ne yattigindan emin degil, onlarca tahmin yapiliyor ama gectigimiz sezonlardan cok daha iddiali girdikleri bu sezonda cok daha basarisiz olan liverpool`da onumuzdeki haftalarda degisiklikler olacagini kestirmek guc degil. bu degisikliklerin kararini verecek isimlere baktigimda da, pek olumlu seyler yapabileceklerini dusunmuyorum acikcasi. hem elin amerikalisi ne anlar futboldan ya!

hava durumu - Fransa

Hava Durumunu Fransa`da izlemeniz gerekirse, tercih Ariane Brodier olmalidir.

hava durumu - Italya

Hava Durumunu Italya`da izlemeniz gerekirse, tercih Gabriela Grechi olmalidir.

nba, youtube ve post up

Cok bilinmiyor bu, nba`in youtubeda offical olarak 2 adet grubu var. 1 tanesi direk olarak http://www.youtube.com/nba adresinden erisilebilecek, bir onceki maclarin ozet goruntulerinin haftanin en iyi 10 hareketinin vs.. yayinlandigi kanal. Nba`i bu konuda tebrik etmek lazim, butun organizasyonlar ugrasmiyip yayin hakkina sahip olduklari goruntuleri youtubedan kaldirtirken onlar insanlara daha kolay ulasmak icin boyle bir yol secmisler. Cogunluga ulasmak icin oldukca mantikli bir hamle bence. Diger gruptan bahsedecek olursak o biraz daha ilginc, http://www.youtube.com/group/nbapostup adresine giderseniz nba`in duzenledigi post-up yarismasinda yayinlanmak uzere kendi basketbol yetenekleriniz sergileyen videolari upload edebiliyorsunuz. Nba.com`dan da bunlari tek tek izliyorlar ve her hafta en iyi hareketleri nba.com a koyuyorlar. Sokagin kosesindeki sahada, arkadaslarinizla yaptiginiz ozel hareketler varsa bunu insanlarla paylasmak adina iyi bir yol bence bu. http://www.nba.com/postup/winners.html Bu adreste yilin en iyi 5 post-up videosunu izleyip, en iyi oldugunu dusundugunuzu oylayabiliyorsunuz.

ne seninle ne sensiz

Skor gazeteciligi yapiyoruz falan denir, su gazetelerdeki kucuk nba haberleri olsun cevrelerdeki muhabetler olsun. Ben Turkiye`de Nba muhabbetlerini de buna benzetirim biraz, Bir de bu futbol gibi 30 maclik degilde en az 82 maclik bir sezon oldugu icin aradaki skorlar hicbirsey ifade etmez halde. Gecen gun Boston Celtics Charlotte a kaybettikten sonra(ilk maci da bir son saniye 3luguyle kazanmislardi) Charlotte`ta toparladi bu sene muhabbetleri yapilmaya baslandi. Hayir efendim, toparlanmadi Charlotte hala kolay maclarin son ceyreginde 9 top kaybi yapan sacma sapan bir takim. Ustune eskisi gibi ciddi bir cap boslugunu birakin, franchise tarihlerinin ilk overpaid oyuncusuna bile sahipler artik. Onlarin da bir Nazr Mohammed`i var. Skor gazeteceligi(ne pis bi tamlamaymis)nden neden bahsettigim ise, bu yaziyi yazmamin amacinin yanlis anlasilmasin diye, dun Washington Wizards Boston`i deviren 5. takim oldu ama bu yazinin yazilma nedeni bundan biraz uzak, zaten Celtics`te big three nin patlayacagi en az bi 15 mac olucagini bunlarin da ancak benchten katki gelmesiyle kazanilabileceginden bahsetmistik. Daha once 3-4 kez almislardi bu katkiyi ancak bu hafta 2 kere patladi benchleri. Herneyse bu yazi Washington`in Arenas`tan yoksunken beklenenin ustunde bir performans sergilemesi ve playoff yerini korumasiyla ilgili. Washington`in bu seneki performansi, son mactanda sonra iyice Arenassiz daha mi iyiler acaba muhabetlerini arttirdi Amerikan basininda. Ben severim Arenas`i, Turk duygusalligim hat safhadadir hem dramatik mac bitirisleri olsun hem 0`dan baslayip kimsenin tahmin edemiyecegi yerlere yukselme hikayesi olsun ilgimi cekmistir. Arenassiz oynadiklari zaman, Butler ve Jamison in daha fazla top alip rakamlarini da bu olcude arttirdigi tartisilamaz bir gercek ama Wizards`in franchise playeri olmus bu adami da bu kadar kolay silip atmak tabii ki mumkun gozukmuyor. Bu sorular aslinda kendi kendini yanitlayacak ilerleyen gunlerde, Arenas`in bu sene donmesi pek olasi gozukmuyor ve takimin geri kalaninin koca bir sezonu var Arenassiz neler yapabileceklerini ispatlamak icin. Fikir soylemek gerekirse, ben Arenas`in etrafindaki oyunculari bozacak kadar bencil ve takima zarar veren bir yildiz oldugunu dusunmuyorum. Caron Butler`in all star performansina saygi duysam da Arenassiz Washington`in da seri kazanabilecek bir takim oldugunu dusunmuyorum. Arenas donmesse, ki buyuk ihtimalle oyle olacak 6. siradan falan playoffa girecek bir Washington`in ilk turdan evlerine donecegi yorundedir goruslerim. Madalyonun obur tarafina baktigimizda da, sanki Arenassiz gecirecekleri bir sezon bu oyuncularin ileriki yillardaki performanslari icin kuskusuz yararli olacaktir. Arenas`in kontrat sezonunun da yaklastigini goze alirsak, 2 seneye dogu finalinde bir Washington gormeye kadar gidebilir isler.

Primal Scream - Loaded

Bu blogun bir acilis parcasi olsa, bu olurdu.. Yukaridaki video versiyonu falan, 4 dakikada kestirmisler, guzel muzik icin albumu edinin bu sarkiyi da dinleyin. Gunu bitirmek icin son bir enerji depolamasi yada sikici bir ise baslamadan onceki son mutluluk dakikalari.

-just what is it that you want to do?
-we wanna be free...we wanna be free to do what we wanna do...and we wanna get loaded...and we wanna have a good time...that's what we're gonna do...no way baby lets go...we're gonna have a good time...we're gonna have a party

13 Ocak 2008 Pazar

Martin Skrtel

fm diyorsa dogrudur derlerse, bi Oskarsson vardi ona nooldu? derim insanlara. Ama football manager`da takimlarimi basaridan basariya kosturmus oyunculari buyuk takimlarin formasiyla gorunce sacma sapan gururlaniyorum. Martin Skrtel onlardan biri, gecen sene kimseler bilmezken Ipswich Town`imi basaridan basariya kosturan slovak stoperdi. Liverpool`da para harciyacak yer ariyor zaten, tarihlerinde bir defans oyuncusuna odedikleri en yuksek miktari odiyerek Zenit`ten aldilar genc yildizi.(6.5 milyon pound) Teknik Direktor Rafael Benitez " Everton`a karsi oynadigi Uefa Kupasi macinda Ingiliz Futbol stiline yatkin iyi bir stoper oldugunu gosterdi. Stili bana Jamie Carragher`i hatirlatiyor. " demis. Cok fazla izlemisligim yok Skrtel`i ama fm diyorsa dogru olabilir. Tahmin isterseniz, yukaridaki resimdekilerden bir tanesi kalici olacak digeri de sezon bitmeden gorevi birakacak derim. Cok zor bir bilmece degil sanki?

bi de turkiyede altyapi yok derler?

Cok elestiriliriz hep, alt yapilar calismiyor Almanya`nin buyuk takimlarinin alt yapilarinda yetismis gurbetci oyunculara bagli kaliyoruz diye. En basta da ben elestiririm, buyuk takimlarin alt yapidan oyuncu yetistirme sistemlerini. Videoyu bi izleyin, programi biliyorsunuz komik zaten de. Yahu bu ciddiyse cok komik, yalansa da bu yalani bulan zekaya hayran kalmak lazim ya!

Zidane dönüyor


Zidane futbola dönmek istediğini ama bunun ne şekilde olacağı hakkında hiç bir fikri olmadığını söylemiş. Nasıl olursa olsun onu yeniden görmek isteriz, tabi bu sahada olursa daha güzel olur, dünya kupasındaki oyunu halen akıllarda, jeneriklere girmiş golleri, kimin son maçı film olabilir ki. Zizou nun futbola dönüşü Jordan ın baskete dönmesi kadar heyecan verici, hatta bizim için düşünürsek Harun un dönmesi diyebiliriz.

tekrar tekrar

Daha once bahsettigimizi hatirliyorum 19 Aralik`ta Atlanta evinde Miami`yi uzatmada yenerken Shaquille O`Neal in 5 faul almasina ragmen 6. fauluymus gibi oyundan alinmasindan, cok buyuk bi olay da olmadi Miami`nin fazla bir iddiasi kalmadigindan. Pat Riley`de esprili yaklasmisti olaya " Valla biz de anlayamadik Shaq`in 6 faul almasina aliskin oldugumuzdan." seklinde bir aciklamasi vardi. Tabii David Stern bu kadar esprili yaklasmadi olaya, sonucta Atlanta su an bir playoff takimi ve 1 galibiyetin buyuk onemi var sezon sonlarinda. Macin uzatmalarinin son 51.9 saniyesi tekrar oynanacak, biz aliskiniz bu tekrar maclarina Turkiye futbol liginden. Nba`de durum biraz farkli en son boyle bir karar 1982 yilinda verilmis, Miami`li oyuncular hay boyle sansa tukureyim modundalardir. Hepsi erken tatili iple cekmekte, Riley`in hosuna gitmistir ama set falan cizmeyi sever. O 52 saniyeyi de oynatip istifasini verecek gibi duruyor zaten.

Partnership

Sam Allardyce ın gönderilmesiyle Newcastle Utd ın başına geçecek kişi daha belli olmadı, ama Redknapp tan umut kesilince başka şeyler düşünmeye başladılar. Kevin Keegan & Alan Shearer işbirliği, Kevin Keegan 2 sene Newcastle da oynamış, 5 sene de takımın antrenörlüğünü yapmış, Alan Shearer da 10 sene oynayıp takımın sembollerinden biri olmuştu. Şimdi bu işbirliği ,takıma katkı sağlamış iki emektar futbol adamının eski takımlarına dönüşü, olumlu olur mu olmaz mı orasını zaman gösterir de olursa bu birliktelik Shearer ın stajı gibi olur, belki sonra Keegan gönderilir, Shearer tek başına kalır bi 10 sene daha, iki taraf da bıkmadığı sürece bi sorun olmaz heralde.

Eve dönüş


Jürgen Klinsmann 18 numarasıyla yıldız olduğu Bayern Münih e geri döndü, sezon sonunda Hitzfeld in ayrılma kararıyla takımın başına geçecek Klinsmann. Bir gün antrenör olarak geri döneceğim sözünü duyarız hep, Türkiye de de yaşadık bunları, Şenol Güneş, Rıza Çalımbay yakın zamanda hatırladıklarımız, ama döndüklerinde hep başarılı olamadılar, herkesin hayalidir oynadığı takımı yönetmek. Mesela Beckenbauer hem oyuncu, hem antrenör olarak Dünya Kupası nı kaldırmış, büyük başarı kuşkusuz ama herkes Beckenbauer değil ki